Dolgu

Dolgu

Dolgu 

Yaş, yer çekimi ve güneşin etkileri ile birlikte yüzümüzde oluşan hacim eksikliği, aşağı kayma ve cilt kalitesinde bozulma yüzyıllardır hem kadınların hem erkeklerin dikkatini çekmektedir Dolgu uygulamaları bu sorunlarla baş etme yöntemlerinin başında gelmektedir.

Dolgu uygulamalarının varlığı çok eski dönemlere dayanmaktadır. İlk kullanılmaya başlanan alerjik yapıda ve kalıcı dolgu maddeleri, günümüzde, araştırmalar ve gelişen teknoloji sayesinde yerini eriyebilen ve erirken cilt kalitesini arttıran materyallere bırakmıştır. Bunların başında hyalüronik asit gelmektedir. Hyalüronik asit vücudumuzda bulunan, yüksek su tutma kapasitesi ile bilinen bağ dokumuzun en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. Günümüzde hyalüronik asit, çeşitli teknolojilerle molekül büyüklüğü, bağ yapıları değiştirilerek vücut dışında üretilir. Bu nedenle çeşitli markalar ve bu markaların içinde çeşitli alt tipler mevcuttur. Size en uygun dolgu tipi, istediğiniz sonuç, yaşınız, uygulanacak bölgenin yapısı gibi kriterler göz önüne alınarak hekiminiz tarafından seçilir. Bunun dışında kalsiyum hidroksi apatit, polikaprolakton ve polilaktik asit yaygın kullanımı olan diğer dolgu materyalleridir. Tüm bu materyaller yüzde ve ellerde, hacim eksikliğini doldurmak amaçlı kullanılırken, yüz ovalini yukarı taşır ve cilt kalitesini de arttırır. Bunun dışında son yıllarda geliştirilen teknolojilerle hyalüronik asite eklenen bazı maddeler sayesinde leke, ince kırışıklıklar, göz altı morlukları gibi başka cilt sorunlarına da dolgu ile müdahale edilebilmektedir.

Dudak Dolgusu

Dudak dolgusu, yapısal ince dudaklı, gummy smile’a (gülünce dişetlerinin gözükmesi) sahip, daha seksi ve feminen dudak beklentisi içindeki kişilere ve yaşla birlikte hacim kaybına uğrayan dudaklara uygulanabilir. Kullanılacak teknik ve dolgu; kişinin yüz şekli, dudak dolgusundan beklentisi, dudaklardaki asimetri, skar, şekil bozukluğu, önceden yapılmış dolgu gibi kriterler hasta doktor teması ile değerlendirildikten sonra kişiye özel olarak belirlenmelidir. İşlem sonucunda dudaklar ilk 24 saatte maksimum ödeme sahip olacaktır. Takip eden 10 günde yavaş yavaş inecek, varsa morluk ve iğne izleri kendiliğinden geçecektir.

Burun Dolgusu

Burnumuz yüzümüzün tam ortasında, ilk bakışta gözlerimiz kadar dikkat çeken, görsel açıdan yüzümüzdeki en önemli organlarımızdan biridir. Üstelik profilimizi belirleyen en önemli unsuru oluşturur. Son yıllarda estetik müdahalelere kolay erişim sayesinde burun dolgusu talebi giderek artmaktadır. Burun dolgusunda ilk muayene, varsa hastanın nefes problemi, genel yüz hatları ve hasta beklentisi doğru değerlendirilmeli, cerrahiden mi yoksa dolgudan mı daha büyük ölçüde yararlanacağımız doktor hasta konsültasyonu ile belirlenmelidir.

Burun dolgusu ile kemik üzerindeki kemerin, kemikte ve kıkırdaktaki eğriliklerin ve asimetrilerin, mimiksiz dururken, gülerken ya da cerrahi sonrası oluşmuş burun ucu düşüklüğünün, cerrahi sonrası oluşan asimetri ve çökmelerin tedavisi yapılabilmektedir. Burun dolgusu yaptırmak cerrahiye, daha önce cerrahi operasyon olmuş olmak burun dolgusuna engel değildir.

Göz Yaşı Oluğu Dolgusu (Göz Altı Işık Dolgusu)

Yaşla birlikte gözümüzün altından başlayıp yanağımızın dışına doğru inen bir çökme belirir. Bu çökme ilerlemeye devam ederse tüm göz altımızda yarım ay şeklinde bir oluğa dönüşebilir. Buna göz yaşı oluğu denir. Bu çökme orada bir gölgelenme oluşturarak göz altımızı olduundan daha koyu gösterir. Hem hacim kaybı hem de koyu renk artışı kişiye yorgun, uykusuz bir ifade verir. Göz altı ışık dolgusu uygun materyal ve uygun derinlikte yapıldığında bu çökmeyi doldurarak, cildi gerer, ince kırışıklıkları açar, ışık kırılmasını engelleyerek hafif bir ton açılmasına neden olur ve yorgun görüntüyü giderir. Göz altı morluklarında tek neden göz yaşı oluğumuz olmadığından, göz altı ışık dolgusundan tek beklenti de morluğun açılması olmamalıdır. Göz altı morlukları için değerlendirme hekim tarafından yapılmalı, gerekli ek tedaviler ışık dolgusuna eklenmelidir.

Şakak Dolgusu

Yaşla birlikte şakaklarımızda içe doğru çökme olduğu  ve buna bağlı olarak kaşlarımızın da yer çekimine yenik düşerek aşağı indiği gösterilmiştir. Şakaklara yapılan dolgu sayesinde yüz ovali daha genç ve ferah görülürken, kaşlara ve göz kapağına da yapılan destek sayesinde daha dinç bakışlar elde edilmesi amaçlanır.

Yanak Dolgusu (Elmacık Dolgusu)

Çoğunluğun hoşuna giden yüz ölçüleri incelendiğinde, yüzün V şeklinin ön plana çıktığı farkedilmiştir. Yaşla birlikte yüzümüzdeki yağ yastıkçıkları aşağı doğru inerken alnımız daralır ve yavaş yavaş yüzümüz, ters bir V harfine doğru yol alır. Bunun geriye döndürülmesi ya da hacimsiz elmacık kemiklerinin desteklenerek daha genç, dinamik ve feminen/maskülen bir görüntü kazandırılması amaçlı yanak dolguları uygulanmaktadır. Burada kişinin ihtiyaç duyduğu miktar, bölge (ön elmacık, orta elmacık ya da arka elmacık); yaşa, cinsiyete, kişinin yüz şekline, beklentilerine göre değişiklik göstermekle birlikte asıl hedef doğal, kişinin hatlarının dışına çıkmayan elmacıklar olmalıdır.

Çene ve Jawline Dolgusu (Çene Hattı Dolgusu)

Çenemiz ve çene hattımız hem yüzümüzün uzunluğuna katkıda bulunarak hem de profildeki burun-dudak-çene uyumunu oluşturarak yüzümüzün ideal şeklinde oldukça önemli bir paya sahiptir. Çene ve çene hattı dolgusu kadınlarda daha oval ve feminen, erkeklerde daha keskin ve maskülen bir sonucu hedefler. Çenede keskin bir cilt yapısı, sarkıkların olmaması bizi daha genç ve dinç gösterir. Çene dolgusu yapısal olarak küçük çene kemiği, geride çene yapısı olan kişilerde bir tedavi seçeneği olarak tercih edilirken, sadece daha karakteristik bir yüz isteyen hastalarımızda da yüksek memnuniyet oranlarına sahip bir uygulamadır.

Nasolabial Dolgu

Yaşlandıkça burnumuzdan dudak köşelerimize doğru inen bir çift çizgi dikkatimizi çekmeye başlar. Bu durum çöken çizgisel alanın ve burun kanatlarının yanlarındaki boşlukların gerekli derinlikten desteklenmesi ile çözülebilir. Ancak asıl sorumlusu sadece gülümsedikçe o bölgede gördüğümüz çökme olmayabilir. Yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru hareket eden yağ yastıkçıklarımız yüzümüzde bir baskı oluşturup ve bu bölgede bir katlanmaya sebebiyet verebilir. Nasolabial bölgedeki defekt doktor tarafından değerlendirilmeli, sebebe yatırım yapacak şekilde bir tedavi planı hastayla birlikte oluşturulmalıdır.

Marionette Dolgusu  (Çin Bıyığı Dolgusu)

Dudak köşelerimizden çenemize doğru inen portakal kabuğu benzeri, ya da çizgisel çukurlar genellikle yaşla birlikte dikkatimizi çekmeye başlarlar. Çeşitli dolgu materyalleri ile kişiye, bu alanda oluşan çökmeler tedavi edilerek, hem daha gergin hem de daha sıkı bir cilt kazandırılabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Bu sorunun cevabı dolgunun içeriğine göre değişmekle birlikte, yaygın olarak kullandığımız hyalüronik asit dolgular 12 ay kalıcılık gösterirler. Bu 12 aylık erime süresinde var olan dulgu, cilt altında bir yenilenme ve kollajen yapımı sürecini tetiklediğinden, 12 ayın sonunda cilt altında dolgu kalmamasına rağmen gelmiş olduğunuz görüntü eski görüntünüze göre daha iyi olacaktır.

Dolgu uygulamalarında doktor ile hastanın birbirlerini çok iyi anlayarak beklentileri, işlem sonrası olacakları ve hedeflenen sonucu belirlemeleri gerekir. Kliniğimizde yapılan işlemlerde her zaman doğal ve kişisel dokunuşlar tercih edilmektedir. Yapılan uygulamalar belirli bir standartta olmamalıdır. Bu gibi sağlıklı değerlendirmelerde sonuçta, yüzde bir şişme etkisi hasta tarafından da doktor tarafından da istenmez, oluşturulmaz.

Dolgu yapıldığı anda etki gösterir, ancak doku ile bütünleşerek, bölgesine tam olarak oturması, son halini alması yaklaşık 1 ay sürer.

Bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte genelde katlanılabilir boyutta ağrı yaratır. İşlemlerimizden 30 dk önce lokal anestezik kremlerle bölge uyuşturularak daha konforlu bir süreç hedeflenir.

İşlemin yapılacağı bölgeye göre değişmekle birlikte genellikle 15-45 dk da işleminiz biter.

Dolgu işlemizden sonra sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz. Ancak iğne ile yapılan dolgulardan sonra nadiren ilk 10 gün bölgede morarma yaşayabiliriz. Bu morarmalar çoğu zaman makyajla basitçe kapatılabilecek kadar küçük olur.

Kullanmakta olduğumuz tüm dolgular FDA onaylı, zaten hali hazırda vücudumuzda var olan maddelerden üretilmektedir. Bu maddelerin vücuda bir zararı yoktur. İşlem sonrası iğne giriş deliklerinde hassasiyet, kızarıklık, dolgu bölgesinde ödem ve morarmaya rastlanabilr. Bu durumlar 10 gün içerisinde kaybolur.

Hamileler ve kanama hastalığı olanlar dolgu yaptıramaz. Bağ doku hastalığı olanlar doktor ile görüşmeli uygunluk açısından değerlendirilmelidir.

Dolgu öncesinde hastanın 1 hafta ağrı kesici ve kan sulandırıcı almamış olmasını isteriz. Bu ilaçları almış olmak dolguya engel değildir. Dolgu sonrasında 15 gün bol su içilmeli, dolgu bölgesine travma alınmamasına özen gösterilmeli ve bilerek üzerine yatılmamalıdır.

INSTAGRAM TAKİP EDİN

Bizi Instagram hesabımızdan takip edebilirsiniz.

BİZ ARAYALIM

Bilgileri doldurun, biz sizi arayalım.