Mineral Dolgu (Radiesse)
Mineral Dolgu (Radiesse)
Mineral dolgu, içeriğini kalsiyum hidroksiapatit denen kemiklerimize benzer mikro parçacıkların oluşturduğu bir üründür. Halk arasında bu nedenle, kristal dolgu, kemik dolgu, mineral aşısı gibi isimlerle de bilinmektedir. Bu mineral içerik, kemiklerimize benzer yapısı nedeniyle biyouyumludur. Yani vücutta tepkisel reaksiyonlar oluşturmaz.
Günümüzde dolgu materyalleri hastalara çok çeşitli içerikler sunmaktadır. Bunların başında hyalüronik asit gelmektedir. Hyalüronik asit de vücudumuza uyumlu, su tutma ve nemlendirme etkisi çok yüksek bir materyal olmakla birlikte, biz hekimler anatomik olarak bazı bölgelerde, bu su tutarak volüm kazanma etkisini kullanmak istemeyebilirz ve hatta bazen bu durumdan kaçınırız. Bazen geniş yüzlü hastalarda hacim kayıplarını yerine koyarken yüzü genişletmeyecek ürünler kullanmak isteriz. İşte tam da bu noktada mineral dolgular elimizi güçlendirmektedir.
Kalsiyum hidroksiapatit dolgular, su tutma yeteneğine sahip değildir ancak, taşıyıcıları ile birlikte, koyulduğu yerde hacim etkisi de yaratırlar. Böylece yaşla birlikte kaybolan hacmi yerine koyarken kaçındığımız büyüme etkisinden uzaklaşmış oluruz.
Kalsiyum hidroksiapatit bulunduğu bölgede yaklaşık 2 ay sonra, kollajeni tetikleyeme başlar. Yani şekil verme etkisinin yanında ciltte gençleşme ve yenilenme sağlayarak aynı zamanda kalıcı da bir etki bırakmaya başlamış olur. Bu etki 6 aya kadar giderek artar, iyilik hali de aynı oranda yükselir. Hyalüronik asit dolgulara göre bu rejuvenasyon etkisi ile üstünlük sağlar.
Taşıyıcı dediğimiz materyaller, kalsiyum hidroksiapatit gibi ana etken maddeyi ihtiva eden maddelerdir. Zamanla ortamdan uzaklaşıp kalsiyum hidroksiapatitin işini yapmasına olanak sağlarlar. Hastalarda istediğimiz sonuçlara göre bu maddeler de değişebilir, zaman zaman hyalüronik asit de mineral dolgu ile birlikte aynı enjektör içinde aynı bölgede destek amaçlı kullanılabilir.
Mineral Dolgu ile Boyun, Dekolte ve El Gençleştirme
Yıllarca maruz kaldığımız güneşin etkisi sadece yüzümüzde değil, aynı güneşe yoğun şekilde maruz kalan boyun, dekolte ve el bölgelerimizde de kollajen kaybı ile kendini gösterir. Boyunda derin çizgiler, boyun ve dekoltede sarkma, ciltte incelme, deri yapısı bozulmasına bağlı renk düzensizlikleri, ellerde incelme, el üzerinde damarlarda ve tendonlarda belirginleşme en sık gördüğümüz bulgulardır. Mineral dolgular kollajeni tetikleriyici güçlerini kullanmak, ancak hacim etkisinden yararlanmamak amacı güdülerek, çeşitli oranlarda sulandırılabilirler. Bu materyaller cilt altına homojen bir şekilde yayılarak boyun, dekolte ve el gibi bölgelere enjekte edildiklerinde deri yenileme etkileri görülürken şekillendirme yapmazlar. Böylece hedef bölgelerde aydan aya giderek artan bir iyileşme etkisi gözlenir. Cilt kollajen ve elastinden zengin, daha kalın ve sağlıklı görüntüsüne ulaşır.
Sıkça Sorulan Sorular
Mineral dolgular 12-18 ay kalıcılık gösterirler. Bu 12-18 aylık erime süresinde var olan dulgu, cilt altında bir yenilenme ve kollajen yapımı sürecini tetiklediğinden, bu sürenin sonunda cilt altında dolgu kalmamasına rağmen gelmiş olduğunuz görüntü eski görüntünüze göre daha iyi olacaktır.
Mineral dolgu yapıldığı anda etki gösterir, ancak doku ile bütünleşerek, bölgesine tam olarak oturması, son halini alması yaklaşık 2-3 ay sürer.
Bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte genelde katlanılabilir boyutta ağrı yaratır. İşlemlerimizden 30 dk önce lokal anestezik kremlerle bölge uyuşturularak daha konforlu bir süreç hedeflenir.
İşlemin yapılacağı bölgeye göre değişmekle birlikte genellikle 15-45 dk da işleminiz biter.
Mineral dolgu işleminizden sonra sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz. Ancak iğne ile yapılan dolgulardan sonra nadiren ilk 10 gün bölgede morarma yaşayabiliriz. Bu morarmalar çoğu zaman makyajla basitçe kapatılabilecek kadar küçük olur.
Hamileler ve kanama hastalığı olanlar dolgu yaptıramaz. Bağ doku hastalığı olanlar doktor ile görüşmeli uygunluk açısından değerlendirilmelidir.
Mineral dolgu öncesinde hastanın 1 hafta ağrı kesici ve kan sulandırıcı almamış olmasını isteriz. Bu ilaçları almış olmak dolguya engel değildir. Dolgu sonrasında 15 gün bol su içilmeli, dolgu bölgesine travma alınmamasına özen gösterilmeli ve bilerek üzerine yatılmamalıdır.